17 Mayıs 2010 Pazartesi

Huzur

Ahmet Hamdi Tanpınar'ın kitabı olan Huzur'dan bahsediyorum, yoksa kendim 1 gram huzurlu değilim.

Lise 2'deyiz. ben o zamanlar dershanedeki Türkçe hocama aşığım. Hh bak yine aklıma geldi, Sinan Hoca dağ gibi adamdı. O da herhalde benim durumumun farkında olduğundan hoş tutardı beni, yok kalemini verirdi, derste vereceği örnek cümlelerde benim adımı kullanırdı, bir de işte kitap tavsiye etmişti. Ahmet Hamdi Tanpınar, Huzur.

"Oku o kitabı ama şimdi anlayabileceğini sanmıyorum" demişti. Koşup gittim buldum ve okudum tabii ki. Gerçekten ben de şu an bilemiyorum o kitabı o zaman okuduğumda ne kadar anlamışım, emin değilim.

Derken Haftalık dergisinin 3. yaş özel sayısında bir cümle karşıma çıktı. Huzur'dan. Çok güzel bir cümleydi fakat ben o sayıyı gözümden sakınırken bir şekilde kaybettim. Neyse efendim gel zaman git zaman ben gidip Dost Kitabevi'nde sayfa sayfa Huzur'u mu incelemedim, o cümleyi mi aramadım derken tekneolojinin nimetleri sayesinde buldum o çok güzel cümleyi, tekrar kaybetmemek için de buraya yazıvereyim. Hem de hissiyatıma uygun düştü...

"Biliyorum, dedi. Yeni bir hayat lazım. Belki bundan sana ben daha evvel bahsettim. Fakat sıçrayabilmek, ufuk değiştirmek için dahi bir yere basmak lazım. Bir hüviyet lazım."

Ya işte böyle sevgili günlük. Kim olduğunu bilmediğin zaman başka biri olmak da imkansızlaşıyor. Hindistan'a mı gideyim, yoga mı yapayım, nerlerde bulayım kendimi bilemiyorum.

Hiç yorum yok: