25 Mayıs 2010 Salı

uykusuz. rüyasız. masalsız.

prensesin uykusuyum-redd

Bugün düşündüm de, hiç olmayacak hayatım. Hiç yaşayamayacağım.

Senin olmadığın bir gece. Ben aynen böyle üzerime kalın bir şal almışım, uyuyakalmışım. Kulağımda kulaklıklarım. Dinlediğim şarkı biteli çok olmuş. Saçlarım iyice uzamış o zaman, yine böyle dağılmış. (Evde saçımı toplamaktan hoşlanmam, bilirsin.) Sen gelirsin sonra, eskiden bir gün yaptığın gibi omzumu tutup dağınık saçlarımdan öpünce ben uyanırım. Uyandığımda sesimi yitiririm ya ben. Bir şeyler homurdanırım uyku sersemi. Sonra uzanırız yatağa, benim omzumda sen çeneni koy diye yapılmış o boşluk var ya hani, senin kolunda da ben rahat uyuyayım diye yapılmış bir çıkıntı var. "Sarıl bakalım" dersin sen "birkaç hafta sonra havalar ısınınca kaçacaksın benden." Yazın da hiç sevişilmiyor hakikaten...

Sonra ben en huzurlu uykuyu uyurum senin omzunda. Sonra uyanırız. Sanki hiç birlikte uyumamışız gibi uyanırız.

Ne ben o saf çocuğum artık, huzurlu uykulara dalabilecek. Ne de sen o güçlü adamsın, beni omzunda uyutabilecek.

It was just a dream.

Hiç yorum yok: